türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi jpg

  • AUTHOR: admin
  • abril 26, 2024
türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi jpg

Ancak Kapalı ve kalabalık yaşam koşullarına sahip aile modellerinde bilinenden çok yaygın olan bu halin giderilmesi için yasal çalışmaların yapılması, toplum sağlığını doğrudan etkileyen vakaların önlenebilmesi için de önemlidir. Maddesi ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine Ek 4 Nolu Protokol’un 2’nci maddesi herkesin yerleşme ve seyahat özgürlüğüne sahip olduğunu düzenlemiş ve yerleşme ve seyahat özgürlüğünün hangi durumlarda sınırlanabileceğini göstermiştir. Yine; yargılama sonucunda haksız çıkan mükelleften binde 3,9 harç alınması (buna karşılık haksız çıkan vergi idaresi için böyle bir yükümlülüğün olmaması), zorlaştırılmış yürütmeyi durdurma koşulları ve ödeme emrine karşı dava açanların % 10 haksız çıkma zammı ödeme riskini taşımaları da birer adil yargılanma hakkı ihlali niteliğini taşıyabilecektir. “Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir” hükmünün de yabancılar yönünden nazara alınması gerekmektedir. Söz konusu yetkili makam, itirazı haklı bulmakla beraber kendisi tatminkar bir çözüme ulaşmadığı takdirde, bu Anlaşmaya ters düşen bir vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Akit Devletin yetkili makamıyla karşılıkla anlaşmaya gayret sarfedecektir. Hong Kong hariç 1,3 milyarlık nüfusu ile dünyanın nüfus bakımından katlanılabilir seviyeyi aşan ülkelerinden Çin Halk Cumhuriyeti’nde nüfus artışını kontrol altında tutmak için yönlendirici vergilendirme kapsamında bir kısım tedbirler uygulanmaktadır. Yunanistan aileyi vergi indirimleri aracılığıyla desteklemektedir. Eşler ayrı ayrı vergilendirilmekte olup; aileye uygulanan vergi indirimleri, geliri daha yüksek eşten indirilmektedir. Eşlerden birinin gerekenden daha fazlasını ödemiş olması halinde miktar, diğer eşin ödeyeceği vergiden indirilerek toplam miktar azaltılmaktadır[12]. Çocukların kumar oynaması için yer ve imkân sağlanması halinde, verilecek ceza bir katı oranında artırılır.

İkrazatçı tanımındaki en belirleyici özellik, bunların verilen izin çerçevesinde çalışabilmeleridir. Bu izin ikrazatçılara, Hazine Müsteşarlığı tarafından ödünç para verme işleriyle uğraşabilmeleri için verilmektedir. Anlaşılacağı üzere tefecilik ve ikrazatçılık arasındaki temel fark, tefecilikte gerekli izin alınmadan ödünç para verme işleriyle uğraşılmasıdır.Tefecilik fiilinin cezai müeyyidesi ise, Türk Ceza Kanunu’nun “Tefecilik” başlıklı 241. Maddesinde; “Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde belirlenmiştir. Ceza kanunları veya diğer yasal düzenlemeler ile yasaklanmış herhangi bir fiilin vergilendirilebileceği düşüncesinin çıkış noktası esasen vergilemede adalet ilkesi olup, bu ilkenin gereklerini yerine getirebilmek ise vergilemede genellik ve eşitlik ilkelerinin tesis edilebilmesi ile mümkün olacaktır. Bunun aksi yönünde bir düşünce yasaklanmış bir faaliyeti gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişiyi vergi kanunları açısından korumak anlamına gelecektir ki, bu durum yukarıda bahsi geçen ilkelere hiçte doğru olmayan istisnalar getirmiş olacaktır.

  • Bu tartışmada bir yorum yapabilmek için öncelikle “Genel Kadınlar ve Genelevlerinin Tabi olacakları Hükümler ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü”nde genel kadınların ne şekilde tarif edildiğine bakmak gerekir.
  • Anlaşılacağı üzere tefecilik ve ikrazatçılık arasındaki temel fark, tefecilikte gerekli izin alınmadan ödünç para verme işleriyle uğraşılmasıdır.Tefecilik fiilinin cezai müeyyidesi ise, Türk Ceza Kanunu’nun “Tefecilik” başlıklı 241.
  • Maddesi uyarınca “ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel gider” nitelemesi ile indirilebilecek gider olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
  • Bu suçtan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Maddesinde; “Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın finansal kiralama, faktoring ve finansman faaliyetlerinde bulunan kişiler, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun yararına olarak işlendiği tüzel kişi hakkında tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Ayrıca, bu suçun bir iş yeri bünyesinde işlenmesi hâlinde bu iş yerlerinin bir aydan bir yıla kadar, tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.Diğer taraftan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 241. Maddesinde, “kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır” hükmü yer almaktadır. Bu maddeye göre bir kere bile olsa kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesi tefecilik sayılmıştır. 3444 sayılı Kanun’un düzenlemesinde cinsiyet değişikliği ameliyatı için herhangi bir maddî şart aranmamıştır.

Buna karşılık, boşanmada illî olan ağır kusur, maddî tazminat talebini tamamen ortadan kaldırır. Maddî tazminat davası, ancak tazminat talep edilecek eş kusurlu ise açılabilir. Boşanmada eşin kusurlu olmaması halinde açılan bir boşanma davasında maddî tazminat istenemez [72].Manevî tazminat talebi için, tazminat talep edecek tarafın boşanma sebebiyle ortaya çıkan durumlar sonunda kişilik haklarının saldırıya uğramış olması şarttır. Fıkrada olduğu gibidir[73].Cinsiyet değişikliğinin tıbbî bir zorunluluk olmasından dolayı ve cinsiyet değiştireceği için evlilik birliğinin sona erdirilmesinden, transseksüel eş, kusurlu kabul edilemez. Dolayısıyla diğer eş, cinsiyet değiştiren eşten bu gerekçeyle maddî ve manevî tazminat isteyemez. “Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyeti ile serbest meslek faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi, henüz başlamamış olan böyle bir faaliyete hiç girişilmemesi, ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen hâsılat” şeklinde tanımlanan ihaleye fesat karıştırma suçu neticesinde elde edilen / rüşvet geliri, arızi kazanç olarak gelir vergisine tabi tutulabilecektir. Bu kapsamda; kumar oyunlarının bir kısmının teknik, uzmanlık bilgisine ve yeteneğe bağlılığı neticesinde elde edilen gelirin arızi serbest meslek kazancı olarak değerlendirilebileceği; bir kısım oyunların ise salt şansa (slot machine gibi) bağlı olması karşısında arızi serbest meslek kazancından söz edilemeyeceği; ivazsız kazanç nitelemesine tabi tutulabileceği değerlendirilmektedir. Buna göre her somut olayın kendi özellikleri nazara alınarak yasak faaliyetlerin vergilendirilmesi hususunun incelenmesi de önem arz etmektedir. Gerçek ve tüzel kişiler yürürlükte olan hukuk kurallarına uygun olmayan veya söz konusu hukuk kurallarının emrettiği yahut yasakladığı bazı fiil ve davranışların aksi yönünde eylemlerde bulunabilirler. Bahsi geçen eylemler ceza kanunları uyarınca bir suç teşkil edebileceği gibi aynı zamanda vergi kanunları uyarınca bazı sonuçların doğmasına da sebebiyet verebilir. Konuya bu yönüyle baktığımızda akla gelen ilk soru “Ceza Kanunları açısından suç unsurlarını bünyesinde barındıran veya diğer yasal düzenlemeler ile yasaklanmış bulunan bir fiilin aynı zamanda vergi kanunları açısından da bir sonuç doğurması durumunda her iki sonucunda ayrı ayrı vuku bulması, cereyan etmesi mümkün müdür?

Boşanma davalarında, taraflar arasında en çok sorun yaşanan konu ise nafaka ve tazminat istemlerine ilişkparibahis. Günümüzde çekişmeli boşanma davalarında genellikle boşanma davası açan taraf -ayrıca bir harç ve masraf ödemeye gerek olmaksızın- dava dilekçesinde belli miktarda nafaka ve tazminat isteminde bulunmaktadır. Bu durumda hakim, tarafların ekonomik durumunu ve sunulan delillere göre boşanmada hangi tarafın daha fazla kusurlu olduğunu araştırmakta ve çıkan sonuca göre karar vermektedir. 1926 tarihli Eski Medeni Kanunun uygulandığı 2002 yılı öncesinde ise ancak ve ancak kusuru olmayan tarafın tazminat istemi –diğer koşulların oluşması şartıyla- kabul edilmekte idi. Ancak böyle bir durum yani; evlilik birliği süresince bir kimsenin hiçbir kusurunun olmaması mümkün olamayacağı için, genellikle tazminata ilişkin istemler reddedilmekte idi. Bu açıdan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu tarafından getirilen “kusur oranı” ilkesinin daha uygulanabilir olduğu bir gerçektir. Yine nafaka istemlerinde mahkeme, nafaka isteminde bulunan tarafın –daha ağır kusurlu olmaması şartıyla- boşanma ile yoksulluğa düşeceğine kanaat getirirse, diğer tarafın mali gücü oranında bu kişiye süresiz olarak nafaka ödemesine hükmedebilir. Medeni Kanun uyarınca boşanma ile yoksulluğa düşecek taraf kadın olabileceği gibi erkek de olabilmektedir. Dolayısıyla erkek, boşanmada daha ağır kusurlu olmamak şartıyla, boşanma ile yoksulluğa düşeceğini kanıtlarsa mahkeme, bu eşe kadın tarafından mali gücü oranında nafaka ödenmesine hükmedebilir. Kumar oynama faaliyetinin teknik ve uzmanlık gerektirdiği, ticari mahiyette olmadığı, oynayanın kendi nam ve hesabına yapıldığı düşünülse dahi, bir faaliyetten elde edilen gelirin serbest meslek kazancı nitelemesine tabi tutulabilmesi için gerekli olan “süreklilik” unsurunun kumar oynamak suretiyle elde edilen kazançlar yönünden gerçekleşmesi mümkün görülmemektedir.

0 comment

Deja un comentario

Tu dirección de correo electrónico no será publicada. Los campos obligatorios están marcados con *